TERS KÖŞE
Abdurrahman DİLİPAK
Fuhuş, uyuşturucu, marka ve lüks tutkusu, derken,
bizim ‘Modern Muhafazakarların' geldiği nokta, dudaklarınızı uçuklatacak
hale geldi.
Su geçiren oje, abdeste mani olmayan rujlarımız var artık. Helal likör, helal bira, helal şampanyalarımız var! Yakında helal etiketli rakı da çıkar.
Hani biz başkalarına benzemeyecektik?
Siyasilerimiz, bürokrasimiz, ahlak zafiyeti
içinde.
Bebeğin cinsiyetini tahmin partisi diye bir parti
duydunuz mu siz?
After umre party var.
Eskiden hac ve umreden dönenlerin evinde tebrik
ziyaretleri olurdu, tebriğe gelenlere tesbih ve seccade hediye edilirdi, ama bu
işin bir adabı olurdu.
Rock müzik eşliğinde Zikir Party'si bile
var artık.
Yatlarda happy birthday party gibi rezaletler de
yok değil.
Hepsi tesettürlü tabii!..
Ramazan iftarını party'e dönüştürenler var,
şatafat, müzik, kadınlı erkekli rengarenk giysiler içinde semazenlerle başlıyor.
Baby shower party çıkmış.
Bekarlığa veda partisi adı altında fuhuşa
özendirenler bile var.
Tesettürlü ama, lüks, israf, ne istersen var!
Artık bu işler için ajanslar var, altın kaplamalı
pasta sunumlarına kadar…
Körfez ülkelerindeki rezillikleri aratmayacak her
şey var!
Haram para cüzdanda durduğu gibi durmuyor.
Bu işlerin içinde siyasilerin, bürokratların
yakınları var.
Bunlar biliniyor.
Yat partilerinde konken oynayan tesettürlü
hanımlar var.
Başörtüsü başörtüsü olmaktan çıktı, aksesuara
dönüştü .
Namazı spora, orucu diyete
dönüştürürlerse, şaşmayın.
Hac da turizm olur.
Zaten adı şimdiden belli, hac ve umre turizmi .
Kurban da kebap bayramı olunca , bu iş tamam.
Sakal bırak, başörtüsü tak, sonra onlar ne
yapıyorsa aynısını yap.
Seremoni, ritual, ikonalar, hepsi aynı.
Gay dergahlarına az kaldı.
Aşağılık kompleksi bizi mahvediyor.
Sadece makam sahiplerinin değil, “her” seviyenin
ayağı kayıyor. Yakında piercingli, tattolu imamlar görürsünüz.
Kimileri Lale Devri “sosyetesinin yaptıklarını”
Osmanlı zannediyor, kimileri mevlidleri bile party'lere dönüştürüyor.
Artık “ilahiyatlarda” bile “namaz kılanlar yüzde
50”
İnandığımız gibi yaşamayınca, “yaşadığımız gibi
inanmaya başladık”
Bunun sorumlusu kim?”
***
Kırk günlük bebeğe tek taş yüzük takan tesettür
sosyetesi var.
Ascot yarışlarındaki düşeslere baroneslere özeniyorlar,
türbanın üstüne tüylü şapka takarak,
Lale Devri saraylarında, şatafatlı sofralarla
mevlit yapıyorlar.
Mutaassıp yaşam biçiminden, gösteriş tüketimine
sürüklendiler.
Mahremiyet duygusunun yerini, abartılı
görgüsüzlük aldı, para döküp saçarak var olmaya
çalışıyorlar, bedevi kültürüyle yarışıyorlar.
Maneviyattan maddiyata öylesine hızlı geçtiler,
dünyevi zevklere kendilerini öylesine
kaptırdılar ki, kulaklarından altınlar,
pırlantalar fışkırdığını herkese seyrettirmek istiyorlar.
Nasıl bir açlıksa artık, helal etiketli
şampanyalar satılıyor.
Alkolsüz mojito var.
Sodalı limonata derse, havalı durmuyor, illa
mojito diyecek.
Alkolsüz bellini var.
Alkolsüz aperol var.
***
Chia tohumu eşliğinde ejder meyveli smoothie'lerin
kaçınılmaz yansımasıdır bu…
Demirhindi şerbetiyle iktidara geldiler, mojitoya
dönüştüler .
***
“İslami eğlence” adı altında “helal organizasyon”
yapan şirketlerin sayısında
Patlama yaşanıyor.
Beş yıldızlı otellerde tahtırevanla düğün yapan
var. Salona tavandan sarkıtılan
gondola binerek giren var. İlahi ekipleri var, helal
müzik yapıyorlar, “düğün gecenizi helal çerçevesinde şenlendiriyoruz” diye
reklam veriyorlar. Sunucusuyla beraber semazen ekipleri var.
“Helal suşili düğün”
yemekleri, Osmanlı köşklerindeki varaklı dekorlarda, Swarovski kristalleriyle
süslü padişah koltuklarında, altın kaplamalı pastalarla bitiyor, cümle alem
görsün diye, “videolarını” internette yayınlıyorlar.
Dini düğün palyaçosu var
kardeşim!”
İslami animatör var.
Helal selülit kremiyle İslami
esaslara uygun masaj salonu var.
Taylandlı masözlere türban
taktırıyorsun, İslami esaslara uygun olmuş oluyor!
***
Bu “Çürüme Sürecinde” , tee Singapurlardaki casinolarda rulet masasında
yakalanan
bakan çocuğunu görmüştük… En son, AKP “Genel Merkezinde çalışan,
lise mezunu ve henüz 27 yaşında” olmasına rağmen, lüks otomobil koleksiyonu
olan, kumar fişleriyle, revü kızlarıyla, elinde kadehle jakuzide poz veren,
Çankaya'da lüks sitede oturan, rabia tweetleri atan arkadaşı kokain çekerken
gördük.
***
17/25 Aralık lağımı patladığında, inanın, ne yakalandılar diye sevinmiştim,
ne de
öfkelenmiştim, hissettiğim sadece üzüntüydü.
Ait olduğum milletin başına
gelenlere, koskoca “Türkiye'nin düşürüldüğü hale,”
demokrasimize, gerçekten çok üzülmüştüm.
Rabiacı arkadaşı kokain
çekerken gördüğümde de, inanın, aynı
duyguları hissettim.
“Allah ile aldatma” ikliminin, “Türkiyemizi” ne hale getirdiğini gördüğüm
için, gerçekten çok üzgünüm.
***
Ama…Mütedeyyin (!) iktidardan medet uman sayın ahalimiz bir defa daha layığını
bulduğu için, doğrusu…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder