TÜRKİYE’YE OPERASYON PLANLARI
Türkiye’yi
kuşatan ABD Üsleri AKP döneminde zirve yaptı!..
ABD’nin
Bulgaristan/Batı Trakya Dedeağaç’ta açtığı Karada ve denizde kurduğu üstler ile
kuşatılmaktadır.
Bu ne demektir ki?
FETO’yu örgütleyerek
içerideki iş birlikçiler ile Türkiye’ye 15 Temmuz 2016 darbe yaptı…
Bu Suriyeli Göçmenleri
iç savaşa hazırladığının belgesidir.
Bu İsrail Politikasının
Türkiye’de de Kürdistan’ın kabul ettirilmesidir.
Bu Suriyelileri,
Türkiye’de sürekli barındırma projesidir.
AKP’nin 2011 yılındaki
Suriye Politikası tamamen değişmiştir. Hükümet ABD’nin ekmeğine yağ sürerek ve
ABD’nin değirmenine su çekerek Suriye’yi dörde bölerek burada ABD güdümünde
Suriye’nin Kuzeyinde bir Kürt Devleti Kurma projesidir. Suriyeli Göçmenlerin
topraklarının boşaltılması bunun içindir!..
2014 yılında AKP
politikası iflas etmiştir… Orduya yapılan kumpas, ABD’nin Türkiye’deki
işbirlikçilerinin eseridir.
Suriyelilerin Türkiye’ye entegre olması mümkün değildir.
Hatta Hatay, Gaziantep, Kilis ve
İstanbul’da kimi semtlerde Millî Eğitim Bakanlığının okullarında Suriyeli
öğrenci sayıları sınıflarda %40, %60, %70, %90 ve %100’ e ulaşmıştır…
Gaziantep’te öğretmenler bu durumdan şikâyet etmekte olup Suriyelileri entegre
etmek şöyle dursun, Türk öğrenciler Suriyelilere entegre olduğundan
yakınmaktadırlar. Üstelik bazı yüzde ellilik sınıflarda Türk ve Suriyeli
öğrenci gruplaşmaları ve çatışmaları yaşanmaktadır. Kilis’te Vatandaşlar
topraklarını satarak Kilis’ten ayrılmak durumunda kalmışlardır. Hatay ve
İstanbul ise buradan farklı değildir.
ABD, Türkiye’ye askerin
güçlü olmayacak, silahın benden iyi olmayacak, bana sadık müttefik olarak
kalacaksın, Rusya ve Çin’e karşı benim yanımda olacaksın
dayatması yapmaktadır.
Ortadoğu’da kurduğum
Büyük Kürdistan’ı kabul edeceksin dayatması yapmaktadır… Bu Kürdistan bugün
çıkmasa bile üç yıl beş yıl on yıl sonra gün yüzüne çıkarılacaktır!.. ABD’nin
Türkiye’ye yerleşik, Suriyeli Mültecilerin geri döndürülmemesi için de elinden
geleni yapacaktır!..
Suriyelilerin Türkiye’ye vereceği zarar şunlardır:
Sığınmacıların kim oldukları, nerede hangi işle
iştigâl ettikleri mesleklerinin ne olduğu MİT, Askerî İstihbarat, tarafından
tek tek kontroleri yapılarak tespit edilmemiştir…
ABD’nin boşalttığı
yerlerde, ben bir devlet kuruyorum. Sen istesen de istemesen de ben kurdum;
fakat şimdi bunu açıklamayacağım diyor. Senin başına belâ bir devlet kurdum.
Onunla seni uğraştırıp duracağım. Bizim problemimiz ülkemiz sınırlarında
ABD’nin kurmak istediği devlet ve ABD’nin sisteminin iyi yürütülmesi içindir.
Bu ise var veya yok olma “ Bekâ” savaşıdır. Bunu uyguladığı yanlış
politikalarla içimize sokan AKP ve MHP ile bu işin yirmi (20)
yıldır yürütülemediği aşikâr oldu… Bu yanlışlara tekraren onay ve icazet
verilemez!..
Bugün Suriye’den hiçbir
belge ve uzmanlık sınavı istenmeden dört (4) bin sağlıkçı birkaç ay eğitim
verildikten sonra, Sağlık sektöründe çalıştırılmak için onay verilmiştir. Bakan
Fahrettin KOCA’nın açıklamasına göre, bunların: 787 ‘si Doktor; 904’ü Diş Doktoru; 1149’u
Hemşire olarak atanmış bulunmaktadır…
https://www.kozmikturk.com/gundem/turkiye-abd-den-korkan-hukumetlerle-yonetilemez-26084
Biden,
denetim altında tuttuğu Atlantik Ülkelerini de Türkiye ve Asya düşmanlığında,
birleştirme gayreti içindedir. Asya’ya yönelik tehditler, “Ermeni Soykırımı”,
“Ukrayna soykırımı” ve “Uygur soykırımı” türünden yalanlarla “İnsan Hakları”
perdesi altına gizlenmektedir.
Hücum Borusunun
Haritası:
Bugün ABD; Karadeniz’de
Gürcistan, Ukrayna, Romanya ve Bulgaristan’daki askerî üsleriyle, Ege ve Doğu
Akdeniz’de Dedeağaç, Kavala, Selanik, Larissa, Stefanoviç’den Girit’e kadar
Yunanistan’daki üsleriyle, Güney Kıbrıs Rum kesimindeki askerî yığınağıyla ve
Suriye ile Irak’ın kuzeyindeki üsleriyle, namlularını Türkiye’ye ve bütün
Asya’ya yöneltmiş bulunuyor.
Ermeni Soykırımı
yalanları ve Biden’ın açıklamaları işte bu harita içinde değerlendirilmelidir.
Açıkça görüldüğü üzere ABD, Asya’yı hedef alan stratejisini Türkiye’den
başlatmayı planlamaktadır.
Rusya, Libya, Suriye, Irak,
İran, Azerbaycan, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve Çin de bu tehditle karşı
karşıyadır. Türkiye’nin dört cephesine yığılan ABD Silahlarının küresel anlamı
budur. Biden bütün Batı Asya ve Asya’ya karşı hücum borusu öttürmektedir.
ABD Tehditlerinin Kofluğu:
ABD, yenilen ve inişe
geçen emperyalist bir devlettir. Tek dişi kalmış canavardır. ABD’nin silahlı
gücünü dengeleyen silahlı kuvvetler, vardır ve Dolar saltanatı çökmektedir.
2014 baharında Vatan
Partisi’nin Silivri duvarlarını yıkmasından bu yana:
ABD’nin üzerimize
sürdüğü piyonlara karşı Türkiye’nin silahlı başarıları,
PKK’nın hendeklere
gömülmesi,
FETÖ Gladyosunun
ezilmesi,
ABD-İsrail Koridorunun
yarılması,
İkinci İsrail planının
bozulması,
Karabağ’ın işgalden
kurtarılması,
ABD’nin yenilgisini
gösteren son örneklerdir.
Türkiye, Karadeniz’den
Akdeniz’e Uzanan Cephede:
Rusya: Azerbaycan, İran,
Irak, Suriye ve Libya ile işbirliği yaparak ABD’nin baskı ve tehditlerini
bozguna uğratmıştır.
“Ermeni Soykırımı”Yalanını AİHM Kararlarıyla Tarihe Gömdük:
Türkiye’ye yönelik
emperyalist saldırı aracı olan “Ermeni Soykırımı” yalanlarını, AİHM’de görülen
Perinçek-İsviçre ve Ali Mercan-İsviçre davalarında alınan kararlarla, hukuk
düzleminde bitirdik.
Vatan Partisi Genel
Başkanı Sayın Doğu Perinçek’in önderliğinde yürütülen on yıllık mücadele
sonucunda AİHM, 1915 olaylarının Yahudi soykırımıyla aynı sınıflama içinde
bulunmadığını karara bağlamış ve uluslararası yargıda içtihat oluşturmuştur.
AİHM bu içtihadını daha
sonraki çeşitli soykırım iddialı davalarda yinelemektedir. AİHM içtihadına
göre, Mahkeme kararı yoksa, soykırım yoktur!.. Hiçbir devletin tek başına
başkanlarının, parlamentosunun veya belediyelerinin soykırıma hükmetme yetkisi
yoktur!
Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğinin,
Bıden’a Okkalı Tokadı:
Birleşmiş Milletler
Genel Sekreterliği de üç gün önce yaptığı açıklamada, Doğu Perinçek’in
tezlerini kabul ederek, Biden’a okkalı bir tokat indirmiştir. BM Genel
Sekreteri Sözcüsü, Biden’in “Ermeni Soykırımını” tanıması kararına ilişkin bir
soru üzerine, “Yargı hükmü olmadan, soykırım saptamasında
bulunulamayacağını” dünya kamuoyuna açıklamıştır.
Türkiye’ye ABD’den
Korkmayan Hükümet Gerekli:
Ne yazık ki, Birleşmiş
Milletler Genel Sekreterliğine kavrattığımız AİHM kararını Türkiye
yönetimine kavratamadık. Türkiye yönetimi, kazandığımız mevziye girmiyor ve
ABD’yi yatıştırmak için çareler bulmaya çalışıyor. ABD’nin yöneticilerimize
yönelttiği, kişisel tehditleri, Türkiye’ye yönelttiği tehditlerin önünde
görülüyor.
Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti, tarihî bir sorumluluk içindedir. Artık Türkiye, ABD’den korkan
hükümetlerle yönetilemez. Karadeniz’den Akdeniz’e uzanan cephede doğru strateji
kurmak, kararlı ve eylemli tavır almak, şahsi kaygılardan kurtulmak, ABD
tehdidine eylemli yanıt vermek, tarihsel görevdir.
Türkiye, ABD’den korkmayan hükümetini kuracaktır.
Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ın
omuzlarında bu tarihsel sorumluluk bulunuyor.
Türkiye, karşılaştığı
güvenlik sorunlarını 2015 yılından bu yana Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve
Polisimizin silahıyla çözüyor. Şimdi Üretim Devrimi önümüzdeki zorunlu
atılımdır.
Bu koşullarda
güvenlikte ve üretimde devrimci kararlara önderlik edecek bir hükümet kurmak,
Türkiye’nin önündeki temel meseledir.
Vatan Partisi,
Üreticilerin Millî Hükümetinde sorumluluk üstlenmek için milletimizden yetki
istiyor ve başta AK Parti, MHP, Deniz Baykal önderliğindeki CHP ve diğer millî
güçlere, ABD tehditlerini boşa çıkarmak ve Üreticilerin Millî Hükümetini kurmak
için güç birliği çağrısında bulunuyor. (Aydınlık)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder