24 Şubat 2022 Perşembe

İYİLER ASLA TÜKENMEZ! Abdullah Çağrı ELGÜN

İYİLER ASLA TÜKENMEZ!

Abdullah Çağrı ELGÜN 

      İstanbul'da bir tüccar, elindeki valizlerden birinde taşıdığı 100 bin EURO'yu uçakta mı takside mi hızlı trede mi unutmuş olduğunu hatırlayamaz...

Düşününce bunun hızlı trende ve son durak olan İstanbul'da inme esnasındaki telaştan değiştirilmiş olduğunu anlar...

Bütün eşyalarla birlikte valizlerini de almıştır; fakat asıl paranın olduğu valizden EURO yerine çamaşır, ayakkabı ve terlik çıkmıştır!..

Kısaca valizler değişmiştir; fakat sahibini aramak için bir ipucu da yoktur. Zaten üç beş eski çamaşır, ayakkabı, terlik çorap, gömlek ve benzerleridir...

 100 Bin EURO kaşla göz arasında kaybolup, uçmuştur!..

 Valizi kendi valizi sanarak alan vatandaş, valizi açınca bir de ne görsün... Valiz dolusu EURO!..

Çok şaşırır!.. Kimseye söylemez! Hem korkar hem de kendisine bu paranın: “Böbrek nakli ameliyatı için İstanbul Eftâl Hastanesi'nde yatmakta olan kızına Allah'ın bir hediyesi mi acaba?” diye düşünmeğe başlar. Paranın sahibini arayıp aramama arasında, tereddüt geçirir…

 İlk gün geçip heyecanı yatışınca, düşündüklerinin doğru olamayacağını, Allah isteseydi başkasının parasını değil, bizzat kendisi, kızının böbreğine doğrudan çare olur, aracı göndermez, hemen orada doğrudan iyileştirirdi...

 Eski düşünüşü akla, mantığa ve bilime uygun değildi...Bu sebeple, parayı sahibine iade etmeliyim diye düşünmeğe başlar...

 Bu arada, okunan ezanla birlikte Cuma Namazı kılmak için Camiye gider. Camideki Hocanın Hutbedeki anonsu duyunca: Allah şükür eder! Anonsta: “Valizlerin karışması sebebiyle bir valizin kaybolduğunu, valizi yanlışlıkla alanların İmam’ı ziyaret etmesi” istenmektedir!..  Valizi, sahibine teslim edecek olması sebebiyle de heyecanı bin kat artar.

Valizini kaybetmiş olan vatandaşın da evi Camiye 100 metre mesafededir… O da: "Cuma Namazı" kılmak üzere Camiye gelmiştir. Durumu hocaya anlatarak, mümkünse kürsüden anons yapmasını i rica etmiştir...

 Hoca hutbeden: 

Bir vatandaşımızın içinde kıymetli eşyaları olan valizi, trende bagajların karışması sonucu değiştirilmiştir. Yanlışlıkla alanların insaniyet namına Camimize müracaatları rica olunur!... " Anansu geçilmişti...

O döneme göre 100.bin  EURO çok paradır... Bu parayla neler yapılmazdı ki?..

 Namaz kılınıp herkes dışarı çıkarken içi para dolu valizi bulan vatandaş ile onu kaybeden vatandaşın her ikisi de Camiden çıkma konusunda biraz ağırdan alarak Cemaatin Camiden boşalmasını beklerler. Birçok vatandaş Hoca ile Cumalaşmak ve el sıkışmak için hocanın yanına varır. El sıkışıp ayrılır. Kimisi de kısa hal hatır sorar. Derken Cami iyice tenhalaştığı bir sırada valizini kaybeden vatandaş hocanın yanına koşar. Cumalaşırlar…

Hoca: “Şuana kadar, bir gelen olmadı. İsterseniz biraz bekleyin. Sonra da bizim odaya geçer sohbet eder ve orada bekleriz!..” der.

 Tam o sıra da valizi yanlışlıkla alan vatandaş, hocanın yanına varır. Hocanın yanında valizini kaybetmiş olan vatandaş gelen gidenlere bakarak:

İşte şimdi bu: “Yanlışlıkla ben almışım!” diyecek. İşte şu diyecek diye beklerken, valiz sahibinin bütün ümidinin tükendiği bir anda çıkıp gelen vatandaş derki: “Hocam vaazınız esnasındaki anonsunuzu duyunca, sizi bekledim...” Der demez, hocanın yanındaki valiz sahibinin yüzünü, bir gülümseme kaplar…

Hoca da gülümser.

Valizi yanlış alan adam bu gülüşü anlamdıramaz...

Hoca yanındaki valizi yanlış alan adama dönerek der ki:

"İşte valizin gerçek sahibi!.."

O da valizini arıyordu! Deyince iş anlaşılır...

 Her iki taraf da evlerine gidip valizleri getirerek, Camide Hocanın Odasında birbirlerine teslim etmek üzere anlaşırlar.

Valiz, evden alınılıp Camiye getirilir. Valiz sahibi paraya hiç dokunulmadığından emindir… Öbürü de valizi açmaz!

 Valizdeki paranın sahibi: 10.Bin EURO çıkarıp Camiye bağışlar.

10 Bin EURO da çıkarıp adama uzatır; fakat adam ihtiyacı olduğu halde bu parayı almaz...

 Ve der ki: "Benim bir kızım var! Şu an İstanbul Şişli Eftal Hastanesinde böbrek nakli için yatıyor. Siz bana onun böbreğinin bulunması ve değişiminde yardımcı olun yeterli!" der.

 Tamam! O zaman anlaştık der...

Çantasını kendisine getiren adama uzattığı parayı da Camiin yakıt, onarım ve temizliğine harcanması için o 10.bin EURO’yu da Cami Hocasına uzatır... Hoca çok sevinir. Bunun karşılığına para sahibine alındı makbuzu verir.

 Her üçü de sevinçle vedalaşırlar.

 Eve gelince valizdeki paranın sahibi valizi açar. Parayı. sayar 5 bin EURO eksiktir!.. O gece sabaha kadar beş bini düşünür. Bir anlam veremez... Beş bini de bulamaz!..

Sabah Cami Hocasına gider durumu anlatır… Hoca da adama 10. Bin EURO verdiniz almadı... Gözü tok bir Müslüman!..

"10 Binini almayan 5 Bine tenezzül edecek değil ya?.."  der!..

 Para sahibi eve girer düşünür taşınır. Yok Allah yok!.. “Allah’tan ümit kesilmez! Allah var gam yok!.. ” der. Aradan iki üç gün geçer. Oğlu eve gelir.

 "-Babacığım Allah razı olsun senden!.. Geçen bana verdiğin 5 Bin EURO ilaç gibi geldi. Sana bir defa daha teşekkür edeyim diye geldim...". Deyince babanın kafası ‘dank!..’ eder. Ben ne yaptım?.. Az kalsın adamı zan altında bırakacaktım der. Kendi kabahatimi o masum vatandaşa yükleyecektim!.." der. Oğluna durumu anlatır.  Haydi gidiyoruz!... O adamı ancak hastanede bulabiliriz…

 Oğlu ile birlikte Şişli Devlet Hastanesi'ne varırlar...

Kızın babası, kızının hasta yatağında ağlamaktadır. Durumu ona da anlatırlar. Bu arada oğlan babasına, ve orada bulunanlardan müsaade isteyerek yanlarından ayrılır.

 Konuşmalar uzar... Bir müddet sonra içi döviz dolu çanta sahibinin oğlu ile doktor içeri gererler.  Kızı hasta olan ve valizi yanlışlıkla değiştirmiş adama:

 "Haydi gözün aydın!..

Aranan uyumlu böbrek bulundu!

Yarın sabah erkenden yeni böbreği kızımıza takıyoruz "der. Herkes birbirinin yüzüne bakar mutluluktan birbirlerine sarılırlar...

Böbreği verenin kim olduğu bu heyecan sırasında sorulmaz bile...

 Ertesi sabah: Valizi döviz ile dolu adam ile valizi yanlışlıkla değiştirenlerin aileleri hastanede ameliyat odasının kapısında beklemektedirler...

 Hasta çıkmadan önce doktor gelir:

Ameliyatın başarılı geçtiğini, böbreği veren genç ve kızın sağlıklarının çok iyi olduğunu bildirerek, işte ikisi de çıkıyor diye hastaları gösterir...

 Orada bulunanlar gözlerine inanamazlar... Valiz dolusu para sahibinin tek oğlu, valizi yanlışlıkla değiştiren adamın kızına, böbreğini vermiş ve ikisi de ameliyathaneden çıkarılarak sedye üzerinde aynı hasta odasına götürülüyor.

 Orada bulunanlar gözyaşını tutamıyor. Hüngür hüngür ağlıyorlar...

DÜNYADA İNSAN OLARAK KALANLARIN SAYISINI AZALTMADIKÇA, İNSAN OLMANIN DEĞERİNİ DAHA İYİ ANYAYACAĞIZ!..

İYİLER ASLA TÜKENMEZ!..