CUMHURBAŞKANLIĞI FORSUNDAKİ KORKUNÇ GERÇEK!
Araştırma ve inceleme : Aliseydi KARAGÖZ
1923,
Cumhuriyet`in ilk kurulduğu yıllardır. Mustafa Kemal Atatürk yurt
dışından gelen bir devlet başkanını Türkiye'de ağırlayacaktır.
Resmi
törenler için tüm hazırlıklar önceden yapılır. Türkiye'ye gelecek olan konuk
devlet başkanının temsili bir flaması vardır. Fakat, T.C. Devleti yeni
kurulduğu için, bizde böyle bir sembol henüz yoktu.
Bu
durumu fark eden dönemin Türk yetkilileri, konuyu hemen Mustafa Kemal Paşaya
bildirirler, ve ne yapılması gerektiği konusunda Atatürk'ün emrini sorarlar.
Mustafa
Kemal Atatürk aynı gün konu ile ilgili bir çalışma yapar.
Ortasında güneş ve bu güneşin etrafında 20
yıldız bulunan tasarımı hazırlar. Bir gün sonra da bizzat kendisinin üzerinde
çalıştığı ve tasarladığı Cumhurbaşkanlığı flamasının hazırlanması için emir
subaylarına talimatını verir.
Mustafa
Kemal'in Emir subayları, İstanbul'da bulunan askeri dikim evine müracaat eder.
Dönemin askeri dikim evi yetkilileri, Mustafa Kemal'in tasarladığı bu flamayı
yani forsu dikebilmeleri için, bunun bir ressam tarafından önceden çizilmesi
gerektiğini belirtir.
Hemen
bir araştırma yapılır ve aranan kişi bulunur.
Arapça,
Farsça ve İngilizce bilen, hat ve şiirle ilgilenen, kanun çalan, ney üfleyen,
Bahriye Matbaası'nın duayen ressamı Hüseyin Hüsnü Beye müracaat edilir.
1950
yılında ölen ve bugün Kasım paşa kulaksız mezarlığında kabri bulunan soyadı
kanunu çıkınca Tengüz (Deniz) soyadını alan Hüseyin Hüsnü Bey, bu çizimi
yapabilmesi için yetkililerden ertesi gününe kadar bir gün müsaade ister.
Duayen
ressam Hüseyin Hüsnü Bey, söylediği gibi bir gün sonra, ortasında güneş ve bu
güneşin etrafında 20 yıldız bulunan tasarımı hazırlar ve dikim evi'ne gönderir.
FORSUN
ANLAMI NE ?
Altın
sarısı renkteki 20 ışınlı güneş ve bu güneşin çevresindeki 20 yıldızın anlamı
şu;
Armanın
ortasında yer alan güneş, Mustafa Kemal Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyeti
ilelebet payidar kalacaktır." sözünü destekler nitelikte sonsuzluğu ve
Türkiye'yi. 20 yıldız ise, tarih boyunca kurulan 20 büyük Türk devletini
sembolize eder.
BU DEVLETLERİN ADLARI NELER?
1)Büyük
Hun İmparatorluğu,
2)
Batı Hun İmparatorluğu,
3)
Avrupa Hun İmparatorluğu,
4)
Ak Hun İmparatorluğu,
5)
Göktürk Kağanlığı,
6)
Avar Kağanlığı,
7)
Hazar Kağanlığı,
8)
Uygur Kağanlığı,
9)
Karahanlı Devleti,
10)Gazne
Devleti,
11)
Büyük Selçuklu Devleti,
12)
Harezmşahlar Devleti,
13)
Altın Orda Devleti,
14)Timur
İmparatorluğu,
15)
Babür İmparatorluğu,
16)
Osmanlı İmparatorluğu,
17)
Safevi Devleti,
18)
Memlük Devleti,
19)
Karakoyunlular Devleti,
20)Akkoyunlular
Devleti...
ŞİMDİ
DİKKAT !
YILDIZ
SAYISI 20'DEN 16'YA DÜŞÜRÜLÜYOR...
Bizzat,
Mustafa Kemal Atatürk tarafından tasarlanan ve Bahriye ressamı Hüsnü Tengüz'ün
çizimini yaptığı Cumhurbaşkanılğı flamasında ki güneşten çıkan ışınların ve
yıldızların sayısı 1959 yılında, 20 iken, bu sayı ne hikmetse bir anda 16'ya
düşürülüyor...
Hemen
hatırlatalım; 1959-1960 yılları arasında Adnan Menderes dönemin başbakanı idi.
Cumhurbaşkanı
ise, 1957 yılından 1961 yılına kadar Celal Bayar'dı.
PEKİ
NEDEN ?
Bu
korkunç gerçeği biraz sonra aşağıda detaylı bir şekilde sizlere anlatacağım.
Ancak gelin isterseniz bu konuda en yetkin kişi olan, eski Türk Tarih Kurumu
Başkanı ve aynı zamanda eski MHP Grup Başkan vekili siyasetçi Yusuf
Halaçoğlu'na kulak verelim:
TARİHÇİ
PROF. DR. YUSUF HALAÇOĞLU, GERÇEĞİ FARK EDİYOR.
Atatürk'ün
1922'de İzmir'e giderken üzerinde 20 yıldız olan Cumhurbaşkanlığı forsunu
kullandığını belirten Yusuf Halaçoğlu, Türk Tarih Kurumu Başkanı iken bu
yanlışı fark ediyor.
1959
yılından sonra fors sayısının 20'den 16'ya düşürüldüğünü belirten Halaçoğlu,
bunun düzeltilmesi için hemen girişimlere başlıyor.
DEMİREL
ile GÖRÜŞÜYOR.
Halaçoğlu,
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e bu konu ile ilgili özel rapor gönderiyor.
Gönderilen
bu raporda, Cumhurbaşkanlığında bulunan forstaki yıldız sayısının 16'dan 20'ye
çıkarılması gerektiğini belirtiyor.
Raporda
ayrıca, şu devletler temsil ediliyor, şu devletler eksiktir ve şu 4 devletin de
forsa girmesi gerektiğinin altına çiziyor.
Ancak,
tüm çabalara rağmen Demirel'den ne yazık ki bir yanıt gelmiyor.
BİTMEDİ…
8
Aralık 2014 tarihinde, CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, Safavi
Devleti'nin de Cumhurbaşkanlığı forsunda yer alması hakkında bir kanun teklifi
veriyor.
Bu
kanun teklifinden de bir sonuç alınamıyor.
ŞİMDİ
SIKI DURUN !
ÇIKARTILAN
O DEVLETLER HANGİSİ ?
Peki,
en yetkin kurum olan Türk Tarih Kurumu eski Başkanı Halaçoğlu'nun bahsettiği o
Türk devletleri kimler ?
HEMEN
SÖYLEYELİM:
Şah
İsmail'in başında olduğu, tarihte ilk Kızılbaş-Alevi devleti olan:
1)
Safevi Devleti ve Şah İsmail'in akrabaları olan
2)
Memlük Devleti,
3)
Karakoyunlular ile Uzun Hasan'ın başında olduğu
3)
Akkoyunlular.
Bunların
dördü de tarihte ilk Türk- Alevi- Kızılbaş- devletleridir.
Şimdi
anladınız mı?
Türkiye'de
Sunnî hakimiyeti var; ama hepsi Türk!.. Buna rağmen hislerine yenik düşülmüş...
1959
yılında, neden bu 4 Alevi-Kızılbaş-Türk devletinin Cumhurbaşkanlığı flamasından
çıkarıldığını...
BU
TARİHî BİR KATLİAMDIR...
Yöneticisinden
komutanına, askerinden ahalisine kadar soyu, sopu Türk olan Safeviler ve diğer
3 devlet ne yazık ki sırf -Alevi -Şii – Kızılbaş olduklarından dolayı Türk
tarihindeki haklı yerlerinden çıkartılıyor.
Dahada
ileri gidersek, bu devletler yok sayılmakla beraber, Cumhurbaşkanlığı Forsunu
meydana getiren 16 yıldızdan biri olmayı dahi layık görülmüyor.
DİLLERİ
TÜRKÇE...
Safevilerde
resmi yazışmalarda dil Türkçedir. Safevi sarayının Türk kenti Tebriz’den, Fars
kenti İsfahan’a taşınmasından sonra dahi resmi dili Türkçedir.
Farslaşmış,
Fars-İran-Arap kültürünün ve dillerinin Türk Kültüründen daha çok yer aldığı
büyük selçuklu yer alırken, halkı Hindu olan babürler yer alırken, halkı Türk,
ordusu Türk, töresi Türk ve öz be öz Türk olan Safavi ve diğer devletler, sırf
Alevi inancında oldukları için, 1959 yılında Cumhurbaşkanlığı forsundan ne
yazık ki çıkartılıyor...
Bu
göz göre göre tarihi bir katliamdır.
ŞAH
İSMAİL'İ KISACA TANIYALIM
Şah
İsmail, Türk tarihinin yetiştirdiği en önemli hükümdarlardan biridir. Şah
İsmail, Safevî Taɾikatı'nın lideɾi ve Safevi Devleti'nin kuɾucusu ve ilk
hükümdaɾıdır.
Azeɾbaycan
Tüɾkçesi ilk defa devlet dili olaɾak Şah İsmail'in kuɾduğu Safevî Devletinde
kullanılmıştıɾ.
Şah
İsmail, 17 Temmuz 1487 taɾihinde Eɾdebil şehɾinde Safevî Taɾikatı'nın şeyh
ailesinin çocuğu olaɾak dünyaya geldi. İsmail'in babası Şeyh Haydaɾ, dedesi ise
Şeyh Cüneyd'diɾ.
İsmail'in
annesi Alemşah Halime Begüm, Akkoyunlu hükümdaɾı Uzun Hasan'nın kızıdıɾ.
Şah
İsmail, (Hatai) mahlasıyla birçok şiirler yazdı. Sanatçı kişiliği ςok zor
koşullar altında geςen çocukluğu sırasında oluştu. Aruz ve heceyle yazdığı
şiirler Azerbaycan edebiyatının Nesimi ve Fuzûli arasındaki döneminin en güςlü
temsilcisidir.
Özellikle
heceyle yazdığı şiirler Anadolu'da gelişen tekke edebiyatını büyük ölςüde
etkilemiş, Alevi-Bektaşi edebiyatının en güzel örneklerini sunar.
Türkiye'de
ve dünya'da Şah İsmail'i seven milyonlarca insan var. Safavi Devletini
Cumhurbaşkanlığı forsundan kaldırsalar da, bizim gönlümüzde Şah İsmail'in her
zaman ayrı bir yeri vardır.
Bu
sevgi, dünya var oldukça devam edecektir
BAYRAĞI'DA
VARDI.
Öz
be öz Türk olan Şah İsmail'in kurduğu bu devletin o tarihte kendine ait bir
bayrağı da vardı.
Bilmeyenler
için yazıyorum. Büyük bir gururla 10 yıldır kullandığım, benim şuan ki
facebook'da bulunan kapak resmi atalarımın yani, Safavi Devletinin bayrağıdır.
Selam
olsun, o güzel Şah'a... selam olsun onu seven milyonlarca yürekli, cesur ve
yiğit insanlara..
SON
SÖZ :
Ulu
önderimiz ve Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün bizzat
kendisinin hazırladığı ve 1959 yılında bayraktan çıkartılan, 20 yıldızlı
Cumhurbaşkanlığı forsunun eski haline dönmesini arzu ediyor.
Son
sözü ben değil, Ulu Pirimiz Şah İsmail (HATAYİ) ye bırakıyorum:
Sûfi,
mezhebimin, nesin sorarsın?
Biz
Muhammed, Ali diyenlerdeniz.
Gözlüye
gizli yok, ya sen ne dersin?
Biz
Muhammed, Ali diyenlerdeniz.
Eğnimize
kırmızılar giyeriz.
Halimizce,
her mânâdan duyarız.
Katar’da
İmam Cafer'e uyarız.
Biz
Muhammed, Ali diyenlerdeniz.
Her
kimin ki çerağını Hak yakar.
Mümin
olanları katara çeker.
Aslımız
On İki İmama çıkar.
Biz
Muhammed, Ali diyenlerdeniz.
Biz
tüccar değiliz alıp satmayız.
Erkan
gözetiriz yoldan sapmayız.
Gönlümüz
ganidir kibir tutmayız.
Biz
Muhammed, Ali Diyenlerdeniz.
Muhammed,
Ali'dir kırkların başı.
Uralım
Yezid'e, laneti taşı.
Hünkar
Hacı Bektaş Veli'dir, eşi.
Biz
Muhammed, Ali diyenlerdeniz.
Baharda
açılır gonca gülümüz.
Ol
dergaha doğru gider yolumuz.
On
İki İmam ismin okur dilimiz.
Biz
Muhammed, Ali diyenlerdeniz.
Hatayi'm
eydür: “Muhammed, Ali!...”
Onlardan
öğrendik, erkanı yolu
Ali,
Muhammed'dir, Muhammed, Ali!..
Biz
Muhammed, Ali diyenlerdeniz.
Şah İsmail (Hatayi
)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder